باب:
الخَذْفِ
والبندقة.
5. HAZF (PARMAK UÇLARIYLA TAŞ ATMAK) VE BUNDUKA
(ÇAMURDAN YUVARLANIP KURUTULARAK SERTLEŞTİRİLMİŞ TAŞ)
حدثنا يوسف
بن راشد:
حدثنا وكيع
ويزيد بن هارون،
واللفظ
ليزيد، عن كَهْمَس
بن الحسن، عن
عبد الله بن
بُرَيدة، عن
عبد الله بن
مُغَفَّل:
أنه
رأى رجلاً
يخذف، فقال
له: لا تخذف،
فإن رسول الله
صلى الله عليه
وسلم نهى عن
الخذف، أو كان
يكره الخذف،
وقال: (إنه لا
يُصاد به صيد
ولا يُنكأ به
عدو، ولكنها
قد تكسر السن،
وتفقأ العين).
ثم رآه بعد
ذلك يخذف،
فقال له:
أحدثك عن رسول
الله صلى الله
عليه وسلم أنه
نهى عن الخذف
أو كره الخذف،
وأنت تخذف، لا
أكلمك كذا
وكذا.
[-5479-] Abdullah b. Muğaffel'den rivayete göre; "O,
parmak uçlarıyla taş atan bir adam görmüş. Ona:
Parmak uçlarınla küçük taşlar atma. Çünkü Rasulullah Sallallahu
Aleyhi ve Sellem parmak uçlarıyla küçük taş atmayı nehyetti -ya da parmak
uçlarıyla küçük taş atmayı mekruh görürdü (hoşlanmazdı)- dedi ve ayrıca şunları
da söyledi. Çünkü onunla ne bir av avlanır, ne de onunla bir düşman öldürülür.
Fakat böyle bir taş dişi kırabilir, gözü çıkarabilir. Bundan sonra tekrar onun
küçük taş attığını görünce ona:
Ben sana Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in parmak uçlanyla
küçük taş atmayı nehyettiğini -ya da parmak uçlarıyla küçük taş atmayı kerih
gördüğünü (hoşlanmadığınl)- söyleyerek hadis naklediyorum ve sen pamak uçlannla
küçük taş atıyorsun ha! Şöyle ve şöyle seninle konuşmayacağım, dedi."
Fethu'l-Bari Açıklaması:
"Hazf (parmak uçlarıyla küçük taş atmak) ve bunduka
(yuvarlatılıp, kurutulmuş çamur)." Hazf ile ilgili açıklama bu Başlıkta
gelecektir. Bunduka ise çamurdan yapılıp kurutulan ve onunla atış yapılan,
bilinen bir cisimdir.
"Hazf (Parmak uçlarıyla taş atma)" yani iki şehadet
parmağıyla yahut Baş parmak ile şehadet parmağı arasında ya da orta parmağın
üst tarafı ve Başparmağın iç tarafı ile bir çakıl taşı ya da bir hurma
çekirdeği atmak demektir. Mihzefe ise, taşın ortasına yerleştirilip onunla kuşa
taş atılan a1ete denilir. Sapana da bu isim verilir. Bu açıklamayı es-Sihah'ta
(el-Cevheri) yapmıştır.
"Onunla bir av avlanmaz." el-Mühelleb dedi ki: Yüce
Allah avı belli bir nitelikte helal kılarak: "Ellerinizin ve
mızraklarınızın erişebildiği bir şey" (Maide, 94) diye buyurmuştur. Oysa
kurutulmuş çamur ile ve benzeri ile atmak bu ka'biiden değildir. Böyle bir
şey(den dolayı ölen hayvan) ancak ağırlık ile vurularak öldürülmüş bir hayvan
olur.
ilim adamları -aralarında istisna teşkil edenler dışında-
bunduka denilen kurutulup, yuvarlatılmış çamur parçaları ile ve taş ile öldürülmüş
hayvanların yenilmesinin haram olduğunu ittifakla kabul etmişlerdir.
Bunun böyle olmasının sebebi ise bunların av hayvanını keskin ve
sivri taraflarıyla öldürmeyip bu şeyleri atanın kuwetiyle ölümüne sebep
olmalarıdır.
"Seninle şöyle şöyle konuşmayacağım."
Hadisten Çıkarılan Sonuçlar
1- Sünnete muhalefet eden kimselerle darılmak ve onlarla
konuşmamak caizdir. Böyle bir dargınlık da üç günden fazla küs durmayı
yasaklayan hükümlerin kapsamına girmez. Çünkü bu tür yasak, kendi nefsi için
küs duranlar ile ilgilidir. ileride Edeb bölümünde(6073.hadiste) buna dair
geniş açıklamalar gelecektir.
2- Münker değiştirilir.
3- Bunduka denilen çamurdan yuvarlatılıp kurutularak sertleşmiş
parçaların atılması yasaklanmıştır. Çünkü şeriat koyucunun, bunun av hayvanın!
öldüremeyeceğini söylemesi, atış için onu kullanmanın anlamsız olduğunu, aksine
bu yolla hayvanın ona malik olmayan birisi tarafından telef olmaya maruz
bırakılacağını ortaya koymaktadır. Bu ise nehyedilmiş bir husustur. Evet, bazı
hallerde bunduka atılmış bir hayvan yetişilip, tezkiye edilebilir ve onu yemek
helal olabilir. Bundan dolayı bunun caiz oluşu hakkında görüş ayrılığı vardır.
Mücella, ez-Zehair'de bunun yasak olduğunu açıkça ifade etmiş, İbn Abdisselam
da bu doğrultuda fetva vermiştir. en-Nevevı ise bunun helal olduğunu kat'i
olarak ifade etmiştir. Çünkü böyle bir iş, avlanmaya götüren bir yoldur.
Meselenin tahkiki ise, duruma göre hükmün farklılaşacağını
ortaya koymaktadır. Eğer atış halinde çoğunlukla görülen, hadiste söz konusu
edilen durum ise yasaktır. Aksi ise caizdir. Özellikle de kendisine atılan
hayvan ancak bu yolla ulaşılabilecek olup, çoğunlukla da ölümü ile
neticelenmiyor ise hüküm böyledir.
Bu başlıktan iki başlık önce el-Hasen'in kasaba ve şehirlerde
bunduka denilen bu taşlarla atış yapmanın mekruh olduğu sözü de geçmiş
bulunmaktadır. Bundan anlaşıldığına göre ise (mefhumu) çölde böyle bir işin
mekruh olmayacağıdır. O halde bu işin nehyedilmesinin ekseninde insanlardan
herhangi bir kimseye zarar verme korkusunun tespit edilmiş olması
bulunmaktadır.
Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır.